8 Haziran 2013 Cumartesi

Yeni

Alarm çalmadan açtım gözlerimi ( kamera yatağa kuşbakışı bakar ve gittikçe yaklaşır kızın yüzüne) Biraz daha uyuyabilirdim fakat perdeden arsızca göz kırpan güneş uykumu kovdu gözlerimden. ( Tül perdeden sızan ışık saçlarını aydınlatır kızın.) Günlerdir canımı yakan mengene kendiliğinden kalkmış gitmiş ve kibarca, uyandırmadan söndürmüştü içimin yangınını, teşekkür ettim sükunetle.( Kamera kızın gözlerine odaklanmıştır ve son damla yanağından akıp giderken takip eder damlayı) Bahar yaza dönmüştü, ellerimi iki yana açıp gerindikten sonra hızlıca kalkttım yataktan.        ( Kamera beyaz geceliğin altında ivedilikle zıplayan ayak bileklerine odaklanır kızın.) Su ısıtıcının düğmesine basıp, tüm pencereleri açtım, içime doldu doğan güneş.     ( Bu sahnede elleri ön plandadır kızın, kırmızı ojeleri fondaki ışıkla oynaşmaktadır.) Bugün  esaretini tamamlamış olmalı ki kalbim, aceleci bir kuş telaşıyla selamladı bedenimi, öptüm göğsümü parmak uçlarımla. Kabusun izlerini yıkadım yüzümden ve lavanta kokan havluyu içime çektim.  Bugün uykunun koynuna terk etmiştik acılarımızı ve gün başlamıştı yine tüm ahengiyle. ( Kamera dudağının kenarındaki gülümsemeyi çeker kızın ve kahvenin buharıyla buluşur.) Bol sütlü, şekerli kahvemi alıp balkona çıktım ayaklarımı sürüyerek.( Balkondaki sardunyalar ve tahta sandalyeye usulca oturan kızın,geceliği dans etmektedir esintiyle) Bugün "o"gündü, gün bugündü.. Rehavete kapılmadan dışarıya attım kendimi.  Rengarenk bir sabaha yakışır yeşil şalımı doladım boynuma, üstümde en sevdiğim kot elbisem..saçlarımı özgür bıraktım, kırmızı rujumu sürdüm, olmazsa olmaz.( Kızın etrafında dönen kameraya, rujun kırmızısı, şalın yeşili, elbisenin mavisi bulaşır)  Adımlarım sıklaştıkça, telaşın naifliğinde sütliman oldu kalbim, yarına gebe umutlarıma gidiyordum.( Kamera gökte dolaşmaya başlar ve yavaş yavaş kızın peşine takılır, sessiz adımlarla) Yürüdükçe yüzümü yalayıp geçen rüzgarın serinliği yayıldı tüm bedenime, yayıldıkça gülümser oldu dudaklarım.( Kışkırtan kırmızıya inat masum çocuk gülüşü peydah olur kızın yüzüne)İşte o gün bugündü, gün bugündü ve filmin esas kızı rüzgarda uçuşan yeşil şalıyla uzaklaştıkça uzaklaştı karanlığın çıkmaz sokağından, uzaklaştıkça yeşile boyadı geçtiği her yeri, ( Kamera kızın narin adımlarına yetişme telaşı yaşamaksızın takip etti tepeden tırnağa, uçuşan saçları yüzüne değdi yer yer.)  Ekranda "son" yazmadı bu sefer, son değildi zira yeni başlıyordu serüveni..)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder