15 Kasım 2011 Salı

Film tadında olaydı şu acılar, yaşamaya doymaz idik !


                                                       
                                                                                     

   Elimde değil kıskanıyorum ben o kadınları! Filmlerde gördüğümüz hani şu mağrur ve cilalı acılar yaşayan kadınları.. Mesela biz terk edilince, sevgiliyle sorun yaşayınca, depresyona girince, sol yareden boynuz yiyince alabildiğine dağılıyoruz, kuaförün yolunu, allığın yerini unutuyoruz ya yok anacım bu filmlerdeki hatunlarda yok bu. Biz böyle acılar deryasında kulaç atarkene bildiğin seriyoruz kendimizi arkadaş. Dizleri çıkmış eşofmanlar, dağınık saçlar, bol hırkalar, alınmamış kaşlar ve şiş gözlerle maymun gibi geziyoruz ortalıkta. Oysa bu filmlerdeki ablaların üstte saten gecelik , altta ponponlu hafif topuklu terlikler, efenim kapı çalarsa üste alınır bi sabahlık, saçlar yapılı, elde viski, pembe pembe yanaklarla salınırlar evde, ince sigara yakılır şuh el hareketleriyle. Fonda dingin ya caz ya klasik bi müzik esintisi olur, bizse led zeppelinden İbo’ya hızlı manevralar yapmak suretiyle geçme yeteneğine sahibiz. Abla öyle mi ama? Hülyalı bakışlarında biriken yaşları sessizce döker, ipek mendille de siler bi güzel, Biz de “böhüü böhüü diye salya sümük , ağız açık ağlarız o surat pancara döner. Esas abla çok ağlamaz bizim gibi. Beyaz kedisini kucağına alır, böyle bacak bacak üstüne atınca da hafiften bi sıyrılır etek, eller manikürlü falan filan.. Baksan abla acı çekiyo, o ilk sahnede öptüğü yakışıklı adam yani sevdiceği sarışın bi tazenin kollarındadadır o an amaaa bizim esas abla alabildiğine bakımlı, güzel. Kıskanıyorum yahu delice ! Biz böyle evde pinekleriz paso, sigaralar içilir leş gibi olur oda, Güç bela çıksak da altta yine o rengi soluk eşofman, üste mont giyeriz paçoz paçoz ammaa esas ablam saçlarını tek hareketle ensede topuz yapar, siyah elbisesini giyer, gerdana takar inciyi çıkar dışarı, kamera da peşinden narin bileklerine odaklanır acılı, mağrur kadının. Şimdi tutup aman işte yönetmenin amacı neydi, hangi sinema akımı idi, gerçek ve kurgu arasındaki fark ne idi falan gibi dipsiz kuyu analizlerine girmeye hiç gerek yok. Sonuç şu ki :Film tadında olaydı şu acılar, yaşamaya doymaz idik ! Gel gör ki : “Sen kendine bir içki koy, ben de üstüme hafif bir şeyler alayım.” tadında yaşanmıyo bizim burada işler. “krema bitmiş, üçü bir arada içer misin? üşüdüysen hırka vereyim.” eksenli diyalogların insanıyız, özeti budur. Öyle elde fiski, saten sabahlık falan hoş ama yok durmaz bizim bünyede, altta dizi çıkmış eşofman, üstte tüylenmiş hırka depresyon günleri yaşanır ve biter.. Yine de kıskanıyorum o ablaları yalan yok ! Bitirirken sevgili Bob Abi’mi saygıyla anar şu cümleleri kulaklarınıza küpe niyetine yazmayı borç bilirim hatunceğiz dostlarım : “Gerçek şu ki: herkes seni incitecek. Yapman gereken tek şey acı çekmeye değer birini bulmak.” ( film tadında olaydı iyiydi.)


Şimdilik bu kadar ve fonda “ Norah Jones_ Thinking about you “ çalar

12 Kasım 2011 Cumartesi

Bazı Erkekler_ Volume 1

1_ Bazı erkekler kelime dağarcığını geliştirmez, yorulmayı sevmez ve önüne gelen her kadına benzer kurları yapar, aynı cümleleri, kurar, aynı hitapları kullanırlar. Yerseniz !

2_ Bazı erkekler size sahibinizmiş gibi davranırlar. Baktığınızda kendi hayatına sahip çıkamayan bu bünyelerin bu halleri bi tür varoluş çabasıdır. Siz ondan önce nerde ne yapacağını, ne giyeceğini, nasıl konuşacağını, kimle konuşup, konuşmayacağını bilmeyen varlıklardınız çünkü ve eveet kurtarıcınız(!) geldi artık. “Höyt bu etek ne böyle, o ruj çok koyu değil mi, o çocuğu gözüm tutmadı, sen hala dışarda mısın” ve türevindeki baskılama cümleleriyle hatun kişiyi yörüngeye alan erkek kişinin o yörüngesine giren hemcinslerim kedi canınızı yerler ne diyim.

3_ Bazı erkekler “çok çapkınım heytt ulen uçana kaçana” muhabbeti yaparlar ortam kızışsın diye hiiç oralı olmayın anacım akşam pijama,tv modunda ağzı açık uyuyakalıyo bunların alayı.

4_ Bazı erkekler detaylıca, uzunca düşünüp kafa yormazlar. Bundandır ki onlardan “evet” “hayır” “olabilir.” “belki” tadında cevaplar alırsınız. Öyle bol bağlaçlı cümleler duyamazsınız sıkça. Sarhoşsa kurar o ayrı ama “öpüjeem abijimm” moduna geçilir, komik de olur, eğlence bol.

5_ Bazı erkekler geçmiş ilişkilerde aldıkları yaraları öyle dramatik hale getirirler ki kadın “kıyamam amaa ben sanaa” diye göğsüne yatırır anaç anaç. Adamın hayatında bir milat olacağı sanrısına kapılan kadının yanılgısını anlaması çok uzun sürmez. Erkeklerin birçoğu anlık yaşar.

6_ Bazı erkekler güzel kadın arar, güzel bi kadın bulduğundaysa bu güzelliğin hesabını çatır çatır sorar. Karalar mı sürsün yüzüne hatunceğizler?

7_ Bazı erkekler diğer erkeklere anlatmak için yaşar. Çoğu zaman ortamda namı yürüsün diye yaşamadıklarını anlatan erkeklerden bahsetmiyorum bile.

8_ Bazı erkekler kadını şımartmanın raconu sarsacağından korkar ve kontrolü elinde tutmak adına böyle kasım kasım kasılır, heytt hüytt yakarım, yıkarım, sevdim mi adam gibi severim, ya benimsin ya kara toprağın arabeskine, asabiyetine fazlaca kapılır. İşe yaradığı anlar boldur, ki “masaya vurdu muydu ses getiren erkek” klişesi de burdan doğmuştur gizli bi hayranlık duymak suretiyle.

9_ Bazı erkekler her türlü hakareti kaldırabilirken “erkekliklerine” laf geldiğinde gözü döner, delirir, kızgın boğa misali oraya buraya saldırır ve hatta kan dökerler. Bu toplumun onlara empoze ettiği cinsel kimliğin, karakterlerinden hep birkaç adım önde durduğuna açık bir kanıttır.

10_ Bazı erkekler sanıldığı gibi karmaşık değildir. Düz, basit  mekanizmalarının açılımı: “sebep_sonuç”tan ibarettir. Amaç_sonuç” mu demeliydim?

Şimdilik bu kadar ve fonda “why does it always rain on me” çalar !

Bazı kadınlar_ Volume 1

1_ Bazı kadınlar kendilerini zeki, siz erkekleri de alabildiğine salak sanırlar. Kendilerince, zekalarını küçük kız çocuğu taklidi yaparak kamufle ettiklerini düşünür, naz ve kapris ikilisiyle size her istediklerini yaptırırlar( mı?)

2_Bazı kadınlar kızacağınızı bildikleri bir şeyi sırf kışkırtmak adına yaptıktan sonra “aaa hiiç farkında değilim aşkoom.” tribini yaptıktan ve bu eli kazandıktan sonra içleri rahatlamış bi halde bi de sokulurlar kedi gibi değil mi? Mır mır da mır mır

3_Bazı kadınlar   hayatınızı karıştırıyolar ya haberiniz yok ya da salağa yatıyosunuz. Telefonunuzu karıştırmakla kalmıyorlar bir de an be an takiptesiniz facebook, twitter, vıdır vıdır diğer sosyal ağlarda. Bilseniz ağa düştünüz yazık.. Saçları tepeden toplayıp, ayıcıklı pijamayı totoya geçirdikten hemen sonra laptop açılır ve hatun bağdaş kurar önünde. Tehlike çanları ! “Hımmm Ece fotoğrafını beğenmiş, bu kız kim yeaaa.” “Fotoğrafına da yorum yazıp duruyo şu Nazlı uyuz oldum kıza, baksana hep kızlarla arkadaş pfff.” Şeklindeki yakınmalar ve sinir küpü olma halleri bilseniz haberiniz olmadan nasıl fitil fitil gelecek o burunlarınızdan.

4_Bazı kadınlar siz yanlarında küfür ettiğinizde, geğirme, gaz çıkarma vs. gibi durumlarda. “ayyy iğrençsiinn, kabasıınn ıykkk aşkoomm” deseler de yemeyin abicim. Kendi aralarında senfonnik orkestra kuran kadınlar var ve gün yüzüne çıkmamış küfürleri ilk kadınlardan duydum valla.

5_ Bazı kadınlara kuracağınız cümlelerin çok derin, felsefik manalı olmasına hiç gerek yok. Basit cümleler kursanız da kadın “acaba ne demek istedi” diye diye o cümleden koca bi paragraf yazar.Bazen bu eylemi toplu halde kahve içen kadın grubu yapar amanın aman yazıkk o erkeğin halinee alır bi o duvara çarparlar bi bu duvara.Çoğu zamanda bu hırpalama işleminde yalnızdır hatun. Örnekse: Erkek telefonda “canım yoldan geldim, çok yorgunum. Bi sigara içip uyuycam” demiştir. “Peki aşkoom” diye telefonu kapatan hatun tavşanlı terliklerini sürüye sürüye gider kahve yapar sonra gelir bağdaş kurar laptop başına ki o ara kontrol etcek ya ! Hastalıklı çalışıyo o an program. Sonra başlar beyin fırtınası: “ Yoldan geldi de ölmedi ya, niye yorulmuş bu kadar? Yoksa yoksaaa? Aman tanrım sigara mı içicem dedi o? Aldatıyoo beni şerefsizzz böhüüü.” Ve sonra yakın kız arkadaşı arayıp 3 saat durumu analiz ettikten sonra “ama aşkoom yapmaz öyle şeyler’le, erkektir belli olmaz” arasındaki o ince çizgide uyuyakalır hatun rimelli gözlerle..

6_ Bazı kadınlar etrafa dağıttıkları mavi boncukları sanki kendileri değil de Kızılay dağıtmış havasında, bihaber (!) edalı edalı yürüyüp giderler zavallı platonik er kişilerin hayatından. Hangisi tutarsa diye olta sallamışlardır oysa erler deryasına hey gidin ! ah vah tüh

7_ Bazı kadınlar yalnız kalmaktan korkttukları için işlerini sağlama almadan bi adamı kolay kolay terk etmezler. Müstakbel sevgiliyle flörtöz hallere çoktan girmiştir gelip çat diye terk ediyosa ve siz “len ne güzeldi her şey” hissindeyken hala.

8_ Bazı kadınlar “sana güveniyorum.” derken dişlerinin arasından tiz bi tıslama sesi eşliğinde aslında tehdit savuran bi panterden farksızdır. Açıklaması şudur: “Sana güveniyorum hadi bi hareketini göreyim bak nasıl yolarım adamı” Şüphenin bini bin para !( bu anlarda göz temasından kaçınılmalıdır.)

9_ Bazı kadınlar, yakın kız arkadaşlarının sevgililerini, müstakbel sevgililerini baş düşman olarak görürler ve alttan alttan işleme çalışmaları yaparlar. “ayy kız bu sanki biraz kepçe mi, bikaç yıla dökülür bunun saçları, boyu da kısa mı ne, asosyal gibi, sanki şaşı bakıyo” diye diye uzar bu liste. Her hareketiniz mercek altındadır ! Olur da ayrılırsanız o zamann arkanızdan neler konuşulur neleer.. O zaman cümledeki “gibi” ve “sanki”ler uçaar ve gider. Şöyle ki : “aman zaten kepçeydi, keldi, ezik asosyal, zaten şaşıydı allahın cücesi” şeklinde. Len alın asın adamı bi de camdan atın rahat edin emi !

10_ Bazı kadınlar sizi paranız için seviyor. Pardon paranızı seviyor olacaktı o.

Şimdilik bu kadar ve fonda “ Here comes the rain again.” çalar !