12 Nisan 2013 Cuma

Çocuk..

  Şimdilerde 30'una adım adım giden bir yetişkin gözüyle sana biraz akıl vermeye, kulağını çekmeye karar verdim çocuk, iyi dinle ! Ben çocukken senin şu müptelası olduğun"fast food" zincirleri henüz istila etmemişti çevremizi, midemizi. Ben ayaklarımın boşlukta sallandığı sandalyelerde oturur, yerdim yemeğimi keyifle. Öyle ambalajı rengarenk, kandırmacalı zehirler değil, doğal şeylerdi üstelik yediklerim. Şimdi sen uzun kuyruklarda bekleşiyor, nasıl imal edildiği meçhul yiyecekleri hızlıca tüketiyorsun, garsonu karnın zil çalarak beklemeden. Kanser saçan plastik, aptal oyuncaklar hediye ediyorlar bir de sana aldığın menü karşılığında, seviniyorsun haliyle . Dondurmacı amcanın türlü şakalarla, torpil yapa yapa külahına doldurduğu çikolata, kaymak yok zira bir makine sunuyor sana dondurmalıktan çıkmış,  donmuş kremayı. Şimdilerde sevdiğin  her şey sadece hevesten ibaret. Ben bayramda alınan bir çift ayakkabıyı eğilip eğilip silerken, sen aldığın hediyeleri de önemsemez oldun. Hiçbir oyuncağın kırılmadı çünkü o kadar çabuk sıkıldın ki, kaybolsa fark etmedin bile yokluğunu. Bense kafası kopan oyuncak bebeğime boncuk boncuk yaşlar döktüm..Sokaklarınızı aldılar elinizden, bu yüzden dizlerin  parçalanmış halde ağlayarak gelmedin eve, keşke gelseydin.  Bilgisayara bakmaktan sulanmazdı beynin, küçük yaşta numaralı gözlüklere mahkum olmazdın en azından. "Önüm arkam sağım solum sobe, saklanmayan ebe" diye çatlak sesinle bağırmadın hiç, bilgisayar oyunlarında düşman vurmakla meşguldün sen. Kardan adam yaparken: soğuk, ellerini yakmadı, o ara
avmlerde yüzünü boyuyordu sevimsiz palyaço taklitleri. Bir kitabın sayfalarında serüvene çıkmadın, türlü animasyonlar, 3 boyutlu filmleri izlerken bilmedin öldü hayal gücün. Sunulanı sevdin, tükettin,  sunulmayanı araştırmayı bırak, merak bile etmedin. Ortamda iki hava atayım diye :"Boş zamanlarımda kitap okurum."culardan biri oldun sen de, boş zaman işi değildir oysa kitap, dopdoludur her anı !Aptallaştırıldın çocuk !  Popüler kültürün burnuna dayadığı her b.ktan şeyi aldın ve yuttun.  Gereksiz bi ton bilgiyle doldu beynin, testten ibaret bir yaşamın a,b,c 'sinde koşturdun yarış atı misali ama kendi fikrin olmadı hiç. "Arkadaşa katılıyorum." sığlığında kaldın öylece..Bir filme delice tutulmadın, anneden izin koparıp gözlerinden uyku aka aka izlemedin o filmleri pazar geceleri. Bir kedinin, köpeğin başını okşayamadın " Pistir, hasta olursun." dendi ama sabah akşam cola içmene ses etmedi annen, üstelik havasız alışveriş merkezlerinde, bilgisayar başında nasıl da sağlıklıydın değil mi !?Yere tebeşirle sek sek çizmedin, saydam misketini güneşe tuttuğunda içindeki renk dalgalanmadı gözünde,günlük tutmadın, yine bilgisayar başındaydın çünkü.  Çocuk olmadan kadın olmaya heveslendirildin, televizyonda gördüğün şablon güzellerden biri olmak için  çocuk yaşta boyadın saçlarını, makyajsız markete gitmez oldun. Delikanlı çağlarında internet kafelerde gün doldurdun  durdun. Sen çocuk olmadın çocuk ! Yakan top havada dönüp yere düşerken bi renk tutmadın. Terli terli su içip hasta olmadın diye sevinme, aldığın radyasyonun seni nasıl hasta edeceğine üzül çocuk ! Çektirdiğin fotoğraflar anı niyetine değil, profil fotoğrafı olsun diye çekildi. "Bak ne kadar eğleniyorum." u kanıtlamak için yaşar oldun, cep telefonunun eline yapıştığını söylememe gerek yok herhalde?  Baktığın her şey anında tüketilen, ulaştıkların anında bıkılan, değerlerin  içi boşaltılan kavramlara dönüştü sen büyüdükçe. Dostluktan bihabersin: harçlığını paylaşmadın hiçbir arkadaşınla, kan kardeş olalım diye gizlice iğne batırmadınız parmaklarınıza. Özgür(!) bireydin, öyle demişti annen, baban "Önce sen, önce sen, hep sen" Sosyal ağında yüzlerce "arkadaş"ın var ama yalnızsın öyle mi çocuk? Şimdilerde sevgilerin de "fast food" misali hızlı ve tatsız. Telefon rehberinde belirli aralıklarla "aşkım" ın numarası değişiyor. Sahi öyle bir şey mi aşk çocuk? Herkes aşkın olabiliyor mu dersin kolayca? Karnında kelebekler uçuşmadı, nefesin kesilmedi, tatlı bir heyecanla uykusuz kalmadın hiç çünkü hızla tüketiyorsun, doyumsuz bir açlıkla aşkı da iç ediyorsun. Sonra da "anlaşamadık" oluyor cevabın. Ne zaman anlamaya/ anlatmaya çalıştın da ortak bir eyleme dönüşüverdi anlaşmazlık bu denli kısa zamanda ? Bir şarkıyı başa sarıp sarıp dinlemedin, içini yakmadı notalar çünkü şarkıların da kalitesiz, ucuz ve uçucu. Yalnızsın, kimsen yok aslında, öğretilmiş beklentilerinle mutluluğa kanat açıyorsun ve sen sana sunulanla bunları göremeyecek kadar toysun. Kızma bana, sen kör ebesin şimdi ve ellerinle havayı döverek arıyorsun mutluluğu, gözlerin kapalı.. Yazık sana be çocuk !

        Biterken "Yeni Türkü_ Başka Türlü Bir Şey" çalıyordu fonda..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder