27 Temmuz 2010 Salı

Çevirmemeli kimi zaman !

Birçoğunuz dilini bilmediğiniz bir ezgide hüzünlenir,kimi zaman ağlar, coşar, pek eğlenirsiniz değil mi? Eğleniyor olma kısmında sıkıntı yok fakat hüzünlenip derin derin düşüncelere daldığınız, arkadaşınıza, sevdiceğinize büyük heyecanla dinlettiğiniz, dilini bilmediğiniz şarkılar düşündürüyor beni. O çok hüzünlendiğiniz, tekrar tekrar dinlediğiniz şarkılar ya şu kıvamdaysa ?! "manda yuva yapmış söğüt dalına, yavrusunu sinek kapmış gördün mü, amanın yandım." Harbiden çok büyük yara alır o zaman o duygusallık.. Muhteşem keman geçişlerinden sonra ya anlatılan durum buna benzerse ? " Mısırı kuruttun mi, ambarda duruttun mi, deden çarık giyerdi, bunları unuttun mi?" Pek fena bir manzara gibi geldi bana bian, ki şu olay manzarayı daha da üzücü kıldı gözümde: Geçenlerde fotoğraf işi için bulunduğum düğünün birinde, takı merasimi için sahneye süzüle süzüle gelen çift çalan şarkının anlamını bilseler pek de hoşnut olmazlardı zannediyorum. (goodbye my lover, şimdi bile yazmıcam anlamını, gün gelir belki bunu okurlar, üzülmesin aşıklar, yazık :) O yüzden çevirmemeli kimi şarkıları kendi dilimize. Anlamadan dinleyelim.. Böyle iyi..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder